Fahiş kiralardan patronlar da şikayetçi

Türkiye organize perakende sektöründe faaliyet gösteren 500’ü aşkın markayı temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel (Twigy YK Başkanı) ve derneğin üyeleri Mustafa Kamar (Roberto Bravo YK Başkanı), Özgür Çetinkaya (TAB Gıda Genel Müdürü), Yiğit Akgün (ZEN Pırlanta YK Üyesi), Mete Sönmez (Faik Sönmez YK Başkanı), BMD Genel Sekreteri Levent Yalçın, düzenlenen basın toplantısında bir araya gelerek sektördeki gelişmeleri masaya yatırdılar.

Toplantının açılışında konuşan BMD Başkanı Sinan Öncel, dernek üyeleri ile yaptıkları görüşmeler ve yapılan anketler sonucu yaşanan en büyük sorunun %89 oranında fahiş AVM kiraları ve şeffaf olmayan “ortak giderler” olduğunu söyledi.

tclira.com Yazarı Özge Seskir Güvendik’in haberine göre Sinan Öncel, nisana kadar ciroların arttığını fakat adet satışlarının düştüğünü, bunun da kaygı verici olduğunu belirtti.

ORTA-ALT KESİM MÜŞTERİ KAYBEDİLEBİLİR

Perakendeciler hem cironun hem de adet satışlarının artmasını istiyor doğal olarak. Çünkü bu durum orta-alt kesim müşterinin kaybedilme tehlikesini işaret ediyor. Aynı zamanda mağaza dekorundan iletişime kadar orta ve uzun vadeli pazarlama stratejilerinde değişiklik yapılmasına sebep oluyor.

Yasal kira artış oranının 12 aylık TÜFE ortalamasına dayanmasına rağmen, yüzde 400’ü aşan zam talepleriyle karşılaştıklarını belirten Öncel, “Mülk sahipleri, ‘ya kirayı artırın ya da çıkın, aksi halde uyarlama davası açarız’ tehdidinde bulunuyorlar. Markalar önemli dekorasyon yatırımları yapmış oldukları için aniden taşınmaları mümkün olmuyor. Bu durum sektörde birçok davanın açılmasına sebep oluyor” dedi.

BMD olarak çözüm önerilerini de paylaşan Öncel, “Kanun değişikliği yapılması için teklif sunduk. Ciro kirasının uygulandığı yerlerde rayiç bedel üzerinden uyarlama davası açılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Cirom arttıkça mülk sahibine ödediğim kira da artıyor. Ciro kirasının olduğu bir sistemde bir mülk sahibinin mağdur olması olanak dışı. Kiracı talep edilen yüksek kira ile karşılaşınca mülk sahibiyle anlaşma yoluna giderek sorununu geçici olarak çözmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.

BMD Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kamar, AVM’lerin uyarlama davalarında emsal oluşturmak amacıyla yüksek kira ile yeni kiracılar aldıklarını ve böylece rayiç bedellerin yüksek görünmesini sağladıklarını iddia etti. Kamar, “Yeni markalar AVM’lere yüksek kiradan giriyor. Bu markalar girdikten sonra AVM, bana ‘kiranı 300’den 600’e çıkardım’ diyor. Neden diye sorduğumda ‘yanındaki 600 ödüyor’ yanıtını alıyorum. Bu şekilde uyarlama davası için zemin hazırlıyorlar. Bu art niyetli bir yaklaşım. Türkiye’de tüm sektörlerde enflasyon fırsatçılığı başladı. Önlem alınmazsa ciddi sorunlar yaşanacak,” dedi.

Sektördeki marka temsilcileri, AVM’lerin “markalar ciro kaçırıyor” iddialarına, bu tür münferit olayların genelleştirilemeyeceğini belirterek, denetim ve hukuk yollarının açık olduğunu hatırlattılar. Ayrıca, sektörün yüzde 90’ında ciro kirası ödendiğini vurguladılar.

“ENFLASYONİST ORTAMDA REFERANS FİYAT UYGULAMASI MARKALARI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

BMD üyeleri, yüksek girdi maliyetleri referans fiyatlarının kendilerini çok zor durumda bıraktığını belirtti. BMD Başkanı Sinan Öncel, sektördeki bir diğer sorunun ithalatta uygulanan referans fiyat uygulaması olduğunu vurgulayarak, “Referans fiyat uygulaması nedeniyle maliyetlerimiz ciddi şekilde arttı. Hammadde üreticisi korunmayı talep ediyor, ancak bu korumanın maliyetini üreticiye yükleyemezsiniz. Biz hem üretici, hem perakendeci hem de tüketiciyiz. ‘İstihdam yaratın, üretimi artırın’ deniyor. Türkiye bir ticaret ve geçiş ülkesidir. Turist satışları geçen yıl yüzde 10 iken, bu yılın ilk üç ayında yüzde 4,03’e düştü. Bu nedenle, referans fiyat sorunu çözülmeden enflasyonla ilgili sorunlarımızı da çözemeyiz” dedi.

AVM’lerin talep ettikleri yüksek kiralar, üstüne eklenen ciro kiraları ve referans fiyat uygulaması çözülmeden enflasyon sorununun çözülemeyeceği çok aşikar. Dolayısıyla referans fiyat uygulaması devam ettiği sürece markalar sürdürülebilir bir rekabet ortamında varlıklarını devam ettirebilmek için fiyat arttırmaya devam edecek gibi görünüyor. Hammadde fiyatlarınn artıyor olması üretici, perakendeci ve tüketiciyi etkiliyor.

Sinan Öncel, ekonomide temel bir prensibin olduğunu söyleyerek arz-talep dengesinin de fiyatları etkilediğini ifade etti. Enflasyonist ortamda orta-alt segment tüketicinin kadın-erkek hazır giyimde satın alma davranışında geçtiğimiz yıllara göre düşüş yaşandığını ama bebek-çocuk kategorisi için zorunlu bir satın alma durumu olduğunu ve insanların kendilerinden feragat edip çocukları için alışveriş yaptıklarını belirtti. Bu durumda, kadın-erkek giyim için markaların indirim yapmak zorunda kaldığının altını çizdi.

“TÜRKİYE’DEKİ AVM KİRALARI AVRUPA’YI GEÇTİ”

Zen Pırlanta Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Akgün, Berlin’deki turistik bir bölgede yer alan yeni bir AVM’de mağaza açtıklarını belirtti. Pandemi sonrası inşa edilen bu AVM’de 90 mağaza bulunmakta ve metrekare başına 70 Euro kira ödemekteyiz. Ancak, İstanbul Bayrampaşa’da aynı büyüklükteki bir alan için bu rakam 215 Euro. Bu durum fırsatçılık ekonomisinin bir örneğidir. Şehir dışındaki AVM’lerde daha az müşteri trafiği olmasına rağmen şehir merkezindeki AVM’lerle aynı kirayı talep ediyorlar. Eğer buna göz yumulursa, büyük sorunlarla karşılaşılacaktır.” dedi.

“AVM’LERİN AİDAT KALEMLERİNİ ŞEFFAF OLARAK AÇIKLAMASINI İSTİYORUZ”

Markalar, AVM’lerin aidat toplama sürecinde şeffaf olmadığını ve suistimal yaptığını ileri sürdü. Marka temsilcileri, AVM’lerin aidatları ödeme gününden önce toplayarak faiz geliri sağladığını ve hizmetlerle ilgili ayrıntılı bilgi vermediğini iddia etti. BMD’nin hesaplamalarına göre, metrekare başına ortalama 225 TL olan aidat gelirinin 50 TL’si suistimal ediliyor. Bu da yıllık 37,8 milyar TL aidat gelirinin 8,4 milyar TL’sinin suistimal edildiğini gösteriyor.

Talep elastikiyeti olan tüketiciler yüksek fiyatlı ürün gördüklerinde satın almaktan vazgeçebiliyorlar. Farklı marketlerden daha uygun ürünler bulmak için çaba harcıyorlar. Hatta satın alma alışkanlığı kazandıkları, yıllarca kullandıkları ve sadakat geliştirdikleri markalardan bile vazgeçebiliyorlar. Bu konu ile ilgili İstanbul Üniversitesi bünyesinde Prof. Dr. Süphan Nasır ile yapmış olduğumuz akademik çalışmanın araştırma sonuçları da gösteriyor ki, tüketiciler şu anki yüksek enflasyon ortamında uygun fiyatlı ürünlere ulaşabilmek için hem eski tüketim alışkanlıklarından vazgeçiyor, hem de farklı market ve ürünleri karşılaştırıyor.

En ilginç sonuç ise uygun fiyatlı ürünlere ulaşma çabasını işveren, CEO’lar ve yüksek gelirli grup da yapıyor. Bu konuya da değinen Sinan Öncel, tüketicinin doğal olarak promosyonlu ürünlere yöneldiğini ve kendisinin de farklı marketlerden karşılaştırma yaparak uygun, kaliteli ürünleri tercih ettiğini ifade etti. Öncel, bunun sebebinin markaların üzerine yüklenen hammadde fiyat artışı, fahiş AVM kira ve ciro kirası giderleri, yine AVM’lerin “ortak gider” adı altında talep ettiği ödemeler, işçilik ve enerji maliyetleri, gümrük vergileri, referans fiyat uygulaması, turist alışverişindeki azalmalar olduğunu vurguladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir